Subay kıyafetimle sokağa çıktığım ilk gün, kadınların bana
olan ilgisini üzerimde fazlasıyla hissetmiştim. Gerçi bu ilgi benim
kişiliğimden çok kıyafetimeydi biliyordum ama, yine de insan kendini bunun
etkisinde kalmaktan alamıyor. O günden sonra bir kız arkadaş bulmak benim için
hiç dert olmadı. Evlendiğim kadını da onların arasından ince eleyip sık
dokuyarak seçtim. Delikanlı adamın ince eleyip sık dokumasından ne olacak,
evlenilecek bir kadında ne aranması gerektiğini bilmiyordum ki... Benimkisi
biraz dış görünüş, biraz işve, biraz cilve, güzellik, seksilik.. Yeterdi de
artardı bile. Nerden bilebilirdim ki bir gün aradığım bu özelliklerin başıma
dert olacağını... Anadolunun şirin bir kasabasında görevliydim. Bölük komutanıydım.
Büyük şehir terbiyesi almış biraz da yaratılıştan şuh eşim, bu küçük kent için
biraz fazla havalıydı.
Ben onun çevreye uygun bir kıyafet ve davranış içinde
mütevazı görünüşe bürünmesini istedikçe o bütün şehri peşinden koşturmanın
yollarını ararmışcasına her gün farklı, ilginç, seksi bir kıyafetle şehir turu
atmayı, kendisi için marifet sayıyordu. Artık eşimi tanımayan kimse kalmamıştı.
Herkes onu parmakla gösteriyordu. Yüzbaşının karısı... Bundan rahatsız
olmadığımı söyleyemem. Ne var ki, ilişkimizde bugüne kadar onu istediği kadar
doyuramamış olmakla beraber, beni aldattığını da sanmıyorum. En azından buna
imkan bulamadığını düşünüyorum. Askerlik diğer mesleklere benzemez. Saati
saatine dakikası dakikasına görev yerinde bulunmanız gerekir. Gerçi lojmanlarımız
hemen nizamiyenin içinde sayılacak kadar yakındı ama, yine de ben işimin
başımda komutanımdan önce bulunmak zorundaydım. Aksini düşünmek bile imkansız.
Bir sabah yatakta oynaşırken zamanın nasıl geçtiğini farkedememişim. Görevime 8
dakika kaldığını farkedince yataktan bir fırlayışım, giyinip evden bir çıkışım
vardı ki, ben bile kendime inanamadım. Saniye farkıyla komutanımdan önce işimin
başındaydım. Ama acayip korkmuştum, canım sıkılmıştı. Bu stres akşama kadar
sürdü. Eve gittiğimde aynı sıkıntının karımda da olduğunu gördüm. Sabah onu tam
kıvamına gelmiş vaziyette sikmeden bırakıp gittiğim için bana kızıyor ve ileri
geri söyleniyordu. Aslında istediği herhalde hemen oracıkta üstünü başını
parçalayıp anında onu doyasıya sikmedi ama, ya ben yorgundum, ya canımın
sıkıntısından bunu düşünememiştim. İstemeden ben de ona cevap verince atışmaya
başlamıştık. Konu seksin dışına pek çıkamıyor ama, kavganın dozu giderek
artıyor ve birbirimize beceriksizliklerimizi sıralayarak hakaretler
yağdırıyorduk. Tabi bir kadın olarak o bana, kendisini doyuramadığımı, sikimin
yeterince büyük olmadığını, günde bir kaç kez beceremediğimi filan söylüyordu.
Akşamları yapacak pek fazla işimiz olmadığı için hemen her gece iyi kötü
karımla sevişip seks dolu geceler yaşıyorduk. Ama o bana bunların yetmediğini
söylüyordu şimdi. Bir ara kendimden iyice geçip, yuh, gözünü yarak doyursun,
üzerinden bir tabur asker geçse gene de doymayacaksın, ne isterik karısın diye
bağırdım. Daha sonra neler oldu, kavga ne kadar sürdü, nerede bitti,
hatırlamıyorum. Bu bir tabur asker meselesi kafama takılmış, gözümün önünden
binbir çeşit senaryo geçiyordu. Daha sonraki günler biz rormal yaşamımaza devam
ettik. Ancak her sevişmemizde, o bir tabur asker de benimle beraber karımı
sikmek için kuyruğa giriyordu sanki. Her eğitim dönemi sonunda bir moral gecesi
yapılır askeriyede bilirsiniz. İşte yakında öyle bir gecemiz vardı. Bu işin
organizasyonunu da komutanım bana vermişti. Hazırlıklar hızla devam ediyordu.
Gecenin sonunda bir dansözün ortada çırılçıplak oynaması adettendi. Bu konuda
yaptığım görüşmelerden henüz bir cevap alamamıştım. Bir gece yine eşimle
seviştik. Banyodan dönüşünde bir memesi açık, havluya yarıçıplak bir şekilde
sarılmış olarak ve adeta rakseder halde odaya girince, Zuhal sen ne kadar güzel
kıvırtıyorsun, dansöz bile haltetmiş senin yanında, bizim moral gecesinde seni
sahneye çıkarsam vallahi mehmetçikler bayram yapar, zaten doğru dürüst birini
de bulamadım deyiverdim. O an düşündüğüm bir şey değildi bu. Ama günlerdir
aklımdan çıkmayan şu bir tabur asker fantezisi, sanırım bilinçaltıma öyle bir
işlemiştki ki, bana bunu uluorta söyletiverdi. Sahi mi, diye karım işveyle
sarılıp kucağıma oturdu. O an ne dediğimi daha iyi anladım ama iş işten
geçmişti. Bana öyle bir yalvarışı vardı ki, bu teklif onu çılgına döndürmüştü.
Lütfen canım, lütfen, ne olur yap bu dediğini, bak seni mahcup etmiycem, bütün
tabur ayağa kalkacak, benimle gurur duyacaksın, deyip yalvarıyordu. Evet
taburdaki herkesin sikinin havaya kalkacağı kesindi de sonrası ne olacaktı, onu
kestiremiyordum. Çünkü moral gecelerinden sonra abaza kalmış bazı subay
arkadaşların gelen dansözü sikmeden bırakmadıklarını biliyordum. Günler
yaklaştıkça içimde fırtınalar kopuyordu. Bir taraftan benim için böylesine
heyecan verici, karım içinse çıldırtıcı bir fırsatı bir kerelik uygulasak, ne
olursa olsun deyip her şeyi göze alsak diyordum, bir taraftan da çıkacak
rezaletle meslek hayatımın sonunun geleceğini düşünerek kendime lanet
ediyordum. Şeytan herhalde daha ağır basmış olacak ki, moral gecesi geldi çattı
ben daha bir dansöz bulamadım. Bunun anlamı, artık gecenin yıldızı karım
olacaktı... Kendisine bunu söylediğim zaman nasıl sevindi, nasıl sevindi bir
bilseniz. Üstünde ne varsa çıkarıp hemen kucağıma atladığı gibi yarağımı amına
giçiriverdi. Bu kadar hızlı, ama bu kadar da güzel onu siktiğimi hiç
hatırlamıyorum. Bir duvara yaslayıp onu pestilini çıkarıncaya kadar siktim.
Yıllardan sonra ilk defa tam anlamıyla doymuştu. Hareketsiz kucağımda kaldığı
dakikalarda eminim dansözlüğü yapıp yapmamayı bir kere daha zihinden
geçiriyordu. Ama uzayan dakikalar, biraz önceki doygunluğunu unutturdukça, onu
yeniden heyecana getirmiş ve bu iş ona cazip gelmişti. Hemen bir ok gibi
kucağımdan fırladı ve artık hazırlanmaya başlamalıyız diyerek giyeceği kıyafetleri
seçmek için gardrobune koştu. Kendine göre olabilecek şeyleri aynanın
karşısında denerken ben de büyük bir arzuyla ve sevgiyle ona bakıyordum. Sanki
en masum olarak onu son kez siktiğimi düşünüp bu gece olacakları hayal etmeye
çalışıyordum. Yalnız bir şeyi söylemeyi unuttum, en çok karımın tanınmasından
rahatsız olacağım için, ona bir formül bulmuştuk. Son yıllardaki mezdeke
modasından yola çıkarak karım yüzüne bir peçe takacaktı. Son anda sahnede
sütyensiz ve külotsuz kaldığı anda bile yüzünde peçesi olacaktı. Bu aynı
zamanda dansöze daha esrarengiz bir hava verecek, tam bir striptiz görüntüsü
olacaktı. Evet moral gecesi gelip çattı. Eşim sabah evden eşyalarını da alarak
çıkıp gitmiş, bir yerlerde kendine tanınmayacak değişik bir kıyafet sağlayarak
dansöz kimliğiyle tabura kadar gelmişti. Nizamiyeden nöbetçiler dansöz geldi
komutanım diyerek alıp benim odama getirdiler. Duygularımın nasıl olduğunu
anlatmak imkansız. Şu önümde duran karım, gecenin dansözü olacak kadındı işte.
Umarım başına kötü bir şey gelmezdi. Birden kendimi yabancı gibi hissettim. Bir
süre hiçbir şey konuşmadan birbirimize bakıştık. Höe2löe2 dansöz olmayı istiyor
musun? diye son bir kez sordum. Mahcup bir şekilde yüzünü öne eğerek evet dedi.
O an içimden bir şeylerin kopup gittiğini hissettim. Anlamsız bir biçimde ben
de olayı kabullenmiş, hayır^deyip karımı kolundan tutarak, bunu yapamazsın
diyememiştim. Herhalde olacak şeyler bilinçaltımda beni de kıskıvrak
yakalamıştı. Karımın başına gelecek şeyler bana heyecan veriyordu demek. Saatler
nasıl geçti bilmiyorum. Eğlence başladı. Hazırladığımız bir takım oyunlar,
skeçler, fıkralar, şarkılar, türküler derken sıra gecenin son bölümü dansöze
geldi. Vakit ilerledikçe birer ikişer yüksek rütbeli subaylar salondan
ayrılmışlardı. Dansöz anonsu yapılınca kalan bir kaç subay arkadaş da bana
elleriyle teşekkür işareti yaparak kalktılar, gittiler. Eratın yalnız kalmasını
istiyorlar ve dansöz oynarken yaptıklarını görmemek için kolaylık sağlamaya
çalışıyorlardı. Belki de erlerin yanında kendileri yanlış bir hareket yapmamak
için önlem alıyorlardı. Çalgıcılar yerini aldıktan sonra dansöz Niiiiiillllll
takdimiyle eşim sahneye çıktı. Kalbim duracak gibiydi. Fakat öyle güzel
kıvırıyordu ki ben bile inanamadım. Ya karım eskiden dansözdü, ya da son anda
karım vazgeçip yerine dansöz bir kadını sahneye çıkarmıştı. Üzerindeki
kıyafetleri tanımasam ikinci şık daha ağır basacaktı ama bu giysiler bana
tanıdık geliyordu. Kimbilir belki karım kıyafetlerini de yeni dansöze vermiştir
diye bir ihtimal yaratmaya çalıştım kafamda. Ben bunları düşünürken sahnede bir
baştan başa profesyonellere taş çıkartırcasına döktüren karıma askerlerden biri
kepini fırlattı. Kepi havada yakalayan karımın ne yapacağını çok merak
ediyordum. O hiç bozuntuya vermeden kepi aldı külodunun içine soktu ve şöyle
amını siler gibi bir hareket yaptıktan sonra çıkarıp kepi geldiği yere
fırlattı. o bölgedeki askerlerin hepsi birden gelen kepe planjon yapınca
ortalık bir karıştı. Oooohhhhhh anam, yavrum, ne koku bu beee, ne koku,, hakiki
am kokusu diye bir nara duydum. Karımın amınıın kokusu birilerinin elinde,
yüzünde burnunda gezinip duruyordu. Dayanamayıp yarağına sürenler bile vardı.
Hiç beklenmedik bu olay salondaki harareti artırmıştı. O ana kadar daha sabırlı
daha sakin davranış gösteren askerler sanki birden coşup çağlamaya
başlamışlardı. Nihayet programın sonuna yaklaştık. Uyanık bir çavuşum vardı,
yanıma gelip komutanım, program sonunda arkadaşlar dansözle beraber olmak
istiyorlar dedi, biraz utanarak. Olsunlar dedim ben de hiç düşünmeden. Ağzımdan
çıkanı kulağım duymuyordu galiba.. Bu adı geçen dansöz, yani sikilecek kadın,
benim karımdı. Sevinçle yerinden fırladı çavuş. Biliyordum komutanım bize bu
izni vereceğinizi biliyordum dedi. Öyle bir plan yaptım ki, siz bile
bayılacaksınız dedi. Ne planı yaptığımı bilmiyordum ama, az kalsın gerçekten
bayılacaktım. Programın sonuna geldik. Sunuculuğu yapan er, bu proğram burada
bitmez deyip onlara bu müjdeli haberi verdi. Kepler havalarda uçuşuyor, ne
zamandır kadın yüzü görmemiş eratın sikleri pantalonlarını yırtarcasına
önlerinden fırlıyordu. Karım sahnede sadece mezdekesi, memelerinin ucunda iki
yıldız, önünde ve arkasında da incir yaprağı şeklinde yapılmış iki küçük
örtüyle kalmıştı. Onu alıp kulise götürdüler. Merakla ne olacağını beklemeye
başladım. Hemen sahnenin ortasına divan gibi bir yer yapıldı. Çavuşun yakın bir
arkadaşı çırılçıplak soyunmuş olarak bu sedirin üstüne uzandı. Kabarmış yarağı,
yelken direği gibi yere doksan derecelik bir açı çiziyordu. Az sonra iki
centilmenin kucağında karım incir yapraklarından ve yıldızlarından kurtulmuş
olarak sahneye getirildi. Anadan doğduğu gibi... Sadece yüzünde tanınmasını
önleyecek tek şey olan mezdekesi vardı. Yavaşça ve özenle sedirin yanına
yaklaşan iki genç aynı titizlikle onu, sırtüstü yatan gencin yarağının üzerine
oturtmaya başladılar. Hem de kıçından. Her şey ayarlanmıştı. Göt deliği ve
yarak önceden kremlenmişti. O kadar dikkate ve hassasiyete rağmen karım acı
duyuyor olmalıydı ki, oturdukça yüzünün hali değişmeye ve ahhh ohhh sesleri
arasında yarağı içine almaya başladı. Dibine kadar girdiğinde son bir çığlık
salonun sessizliğini yırtmıştı. O zaman, şimdiye kadar herkesin nefesini
tutarak dikkatle bu muhteşem olayı seyretmekten dolayı ses çıkarmadığını
farkettim. Sonra o iki gencin yanında 3 genç daha belirdi. Karımı yine yavaşça
yarağını kıçına sokan gencin üzerine sırtüstü yatırdılar. Karım beş erkek
tarafından adeta abluka altına alınmıştı. Biri sürekli omzuna attığı sol
bacağını ve kalçasını okşuyor, onun yanındaki bir eliyle göğsüne dayadığı sol
kolunu sıvazlarken diğer eliyle sol göğsünü okşayıp çimdikliyor, biri baş ucuna
geçmiş ellerini yüzünde, boynunda, kulaklarında gezdirirken sikini öptürüp
yalatıyor, dördüncüsü aynı karşısındaki arkadaşı gibi bir eliyle karılın
göğsüne dayadığı sağ kolunu sıvazlarken diğer eliyle sağ memesini avuçlayıp
sıkıyor, beşincisi de bir eliyle omzuna attığı sağ bacağı sevip okşarken, diğer
eliyle amının etrafında gezintiler yapıyordu. Bu bizim fırlama çavuşun
fantezisiydi herhalde ama doğrusu seyretmesi bile heyecan vericiydi. Karıma da
aynı duyguları yaşatıyor olmalıydı ki az önce götüne köklenen yarağa rağmen hiç
acı çeker gibi bir tavır takınmıyor, tam tersine gözlerini kapayıp kendinden
geçmiş, sanki farklı bir dünyada melekler gibi uçuyordu. Bir tapınma merasimi
gibi devam eden bu görüntülerin büyüsünü çavuş bozdu. Arkadaşlar, içtima
sırasında olduğu gibi herkes sıraya girecek ve sırayla hepiniz bu güzel
nimetten istifade edeceksiniz. Şimdi sırası gelen ne yapıcak, nasıl yapacak,
size onu gösteriyorum deyip, heyecandan sıvıları akmaya başlamış sikini karımın
amına dayadı. Birden gözlerini açan karım sıraya dizilmiş askerleri görünce
bilmiyorum içinden artık sevindi mi, üzüldü mü ama, azgın bir boğa gibi
saldıran çavuşun yarağı çoktan hedefini bulmuş ve bu kadar erotik gösteriden
etkilenerek sulanmış amcığın yumuşacık kalbine gömülmüştü. Arkadaşlar içine
girer girmez kimse duraksamadan boşalıncaya kadar gidip gelecek, aha işte böyle
deyip yarağını çıkarıp çıkarıp tekrar sokuyordu. Gözümün önünde karımın bu ilk
sikiliş sahnesi bana çok uzun geldi. Ne kadar sürdü bilmiyorum. Ama çavuşun bir
ara dermanı kesildi ve hareketleri yavaşlarken, sesinin tonu da alçalmaya
başladı. Herkes anladı ki çavuş boşalıyordu. Ondan boşalan yeri hemen sıradaki
asker doldurdu. Biliyorsunuz ictimada erat boy sırasına göre dizilir, en önde
uzunlar vardır. Çavuş ne düşündüyse bilmiyorum muameleyi tersten başlatmış,
kısa boyluları öne almıştı. Belki uzun boyluların yaraklarının da daha büyük
olacağını düşünmüş ve böyle bir sıralama yapmış olabilir diye düşündüm. Taburda
250 civarında asker vardı. Zamandan kazanmak için herkes soyunuk vaziyette
sıraya girmiş bekliyordu. Aman Allahım 250 çeşit yarak.. Kısası, uzunu, boduru,
incesi, kalını, kabuklusu, kabuksuzu, damarlısı, kertiklisi.. ne büyük bir
ziyafetti bu karım için. Bakalım bir tabur askerin üstünden geçmesinden sonra
ohh yarağa doydum diyecek miydi. Bu heyecanın, bu köe2busun, ya da adı her
neyse bu olayın bitmesi için herkesin işini yapması gerekiyordu. Sırası gelip
bütün gücüyle yarağını karımın amına sokan sonra da büyük bir iştahla
tohumlarını onun kadınlık torbasına dolduran her asker, sayıyı bir tane
azaltıyordu. İlk üç beş tanesini ben de merakla heyecanla izledim. Sonra sonra
artık benim için sıradan olmaya başladı. Ne yaraklar vardı görecektiniz. Hiç
ummadığınız şekilde küçücük boyu olan askerlerde top gibi, buna karşılık deve
gibi heriflerde kurşun kalem gibi sikler vardı. Artık döl yatağı menilerle
dolup taştığı için giriş çıkışlar çok kolay oluyor, bu heyecanla sıcak ve ıslak
bir deliğe giren sikler fazla dayanamayıp kusarak gidiyorlardı. Doğrusu bir
yerden sonra ben bunun zevkten çok iğrenç bir duygu uyandırdığını düşünmeye
başladım. Tabii ki benim için. Sıradan yaraklarda pek sesi soluğu çıkmayan
karım, uzun ve kalın yarakların tadını aldıkça nnaaaaahhhh şeklinde bir ses
çıkarıp mutluluğunu dile getirmeyi ihmal etmiyordu. Bu arada başında dikilen
herif te bir kaç kere ağzına boşalmayı ihmal etmemişti tabii. Altta ki
garibimin ne yaptığını doğrusu bilmiyorum. Onu herkes unutmuş kimse
farketmiyordu zaten. Ama o da eminim bir kaç kere karımın götünü tohumlarıyla
sulamıştı. Biraz sonra yan tarafta ikinci bir kuyruk oluşmuştu. Bir kere
sikişenler yeniden kendilerine gelip yarakları kabarınca ikinci seans için
kuyruğu girmişlerdi. Çavuşu çağırıp bu kuyruğu hemen dağıtmasını, işini
bitirenin hamamlara gidip bir an evvel temizlenmesini istedim. Zaman olarak bir
kere buna imkanımız yoktu. Yani zaman olsa demek bir kere daha taburun karımın
üstünden geçmesine izin verecektim. Yuh pezevenk dedim kendi kendime.. Çavuşa
sıkıca tembihleyip bir an evvel işimizi bitirmemiz gerektiğini, kimsenin bu
geceden kimseye bahsetmemesini ve salonu hiçbir şey olmamış gibi sabaha
temizlenmesini istedim. Çavuşun tek ricası son olarak bir kere daha yine kendisinin
sikişiyle törene son verilmesiydi. Onu da çaresiz kabul etttim. 150 kişiyi
geçmiştik. yaklaşık 4 saattir süren bir sikiş faslı bütün hızıyla devam
ediyordu. Adam başı ortalama yaklaşık 1,5-2 dakika düşmesine rağmen gerçek daha
farklıydı. Bu ortalamada sikişenlerin sayısı üçte bir kadardı. Diğer üçte birin
bir kısmı girer girmez patlıyor, çoğu bir iki gidip gelmede boşalıyor, bir
kısmı ise giremeden menilerini dışarı akıtıyordu. Son bölümdekiler doğrusu
bayağı iyiydi. Tabii saat tutup bakmadım ama dakikalarca dizel motoru gibi
gidip gelen süper herifler vardı. Tabi bunlar karımın da gözdeleriydi. Artık
5-10 kişi kalmıştı. Salonu ekşi bir am ve tohum kokusu sarmıştı. Karımın
amından ve götünden güçsüz bir pınarın suyu gibi sürekli yere sızan meniler
altta adeta bir gölcük oluşturmuştu. Yani bu haliyle ben olsam sanki hakkımdan
ve sıramdan vazgeçer böyle iğrenç bir manzara karşısında sikimi bile
kaldıramazdım diye düşündüm ama, abaza askerler için durum pek öyle değildi.
Herkes tam performans göstererek sonuna kadar görevini yaptı ve son askerin
yarağı da karımın amından çıktığında sanki üstümden bir yük kalkmış gibi
kendimi hafiflemiş hissettim. Bizim çavuşu unutmuştum ama o yapacağını
unutmamıştı tabii. Altta canı çıkan herifi de kaldırıp attıktan sonra çavuş
karımın üstüne çıktı. Eline aldığı bir bezli karımın amını götünü bir güzel
temizledi, kuruladı, kendisi için adeta özenle hazırladı. Bir tabur askerin
karımı sikmesine bu kadar bozulmamıştım da bu bana biraz ağır geldi.
Dudaklarımı ısırarak kendime hakim olmaya çalıştım. Eliyle düzeltip yarağını
bir güzel geçirdi. Hani siki de hem kalın hem uzuncaydı. Ohhh diye inledi karım
son kez. çok mu hoşuna gitmişti, bitti diye mi sevinmişti onu da bilmiyorum.
Yavaş yavaş karımın içinde gidip gelmeye başlarken bir de eğilip dudaklarından
öpmeye kalkmasın mı? Bu beni iyice çıldırttı. Karım da sanki bunu bekliyor ve
istiyormuş gibi öyle bir karşılk verdi ki, şimdi sanki porno gösterilerin
yapıldığı bir barın sahnesiydi burası. Etrafta seyirciler çoğalmaya başladı. Karımla
çavuş tam bir gösteri yaparcasına sevişiyorlar, sevişiyorlar ve zaman zaman da
durup sikişiyorlardı. Bana zaman çok uzun gelmişti ama ertesi gün gerçekten de
bu unutulmaz öe2nın yarım saat sürdüğü gibi dedikodular duymuştum. İkisi de
hakkını vererek geceye son noktayı koydular. İnlemeler arasında öyle
boşalışları vardı ki, sanki seyredenlere işte böyle sevişilir, işte böyle
sikişilir diye ders veriyorlardı.
Istanbuldan 3 cu arayan ciftler ve bayanlar arayin 0539 700 17 81
YanıtlaSil0543 282 86 18 HERKESE MERHABA BN İST MALTEPEDEN PATNER KORAY SEKSE AC OLAN SINIRSIZ HEYECANLI HOŞ Bİ OKADAR GUZEL VE ZEVK DOLU Bİ SEKS YASAMAYI ARZLYN GERCEK SEKSI MUTLUGU FANTAZIYI ARAYAN TERCEBELI GUVENILIR PATNER ARAYAN KALIN VE BUYUK SEVEN SAATLERCE SEKS YAPMAYI ARZLYN 18 VE 90 YAS ARASI EVLİ DUL OLGUN ŞİŞMAN TÜRBANLI BEKAR BAYANLAR VE SEKS YASANTIMIZA HEYECAN ZEVK KATMAYI İATEYEN EVLİCİFTLER ARAYIN TNSLM NOT 19CM VE KALIN 0543 282 86 18
YanıtlaSilMerhaba, Mutsuz ve Doyumsuz Bayanlar Adana ve çevresinde yaşayan, Reel birliktelik düşünen, Gizlilik ve Güven İçerisinde İlişki Arayan Seks'te Sınır Tanımayan ve Ne İstediğini Bilen Doyumsuz Bayanların Mesajını Bekliyorumm
YanıtlaSil0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var
Merhaba, Evli Çiftler Eşi için Büyük ve Kalın Düşünenler.. ( Fotoğraf ispatlı ) Eşinizin Mutluluğuna Engel Olmayın 0545 352 25 52 Özele Açık! Whatsapp Var Skype™: Dost_erkek01 Not:Tek Erkeqim.. Deneyimim var.
Merhaba, Grup seks fante*zisini gerçekleştirme düşüncesinde olan Kararlı Samimi Paylaşıma Açık Gizliliğe Önem Verenler
* Evli Çiftlere 3. Tek ERKEĞİM!
* Kocasının yanında bir başka tene dokunma arzusu olan
* Tost olmayı arzulayan bayanlar
* Karısı gözlerinin önünde başka bir tene dokunurken aldığı hazzı görmek isteyenler beyler
* Sizi tanıyan sizin hassasiyetinizi bilen gizliliğe önem veren deneyimli güvenilir sırdaş samimi dost olarak tanışmak isteyenler
* 0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var
Mrhb ben turan kayseriden 174 boyundayim 35 yas 70 kilodayim sakin karsi tarafi daima anlayan biriyimdir kendime her konuda her bakimdan oldukca guveniyorum oncelikle arkadasliktaki amacin cok onemli oldugunu dusunuyorum hassasiyetlerinizi kesinlikle anlayan biriyimdir her turlu arkadasligada acik oldugumu belirtmek isterim acik soxlu ne istedigini bilen ozgur kayseri nevsehir yozgat civari bir bayanla tanisma gorusmek isterim saygilar irtibat 05523367078
YanıtlaSil